Radyasyon, yaşamın ayrılmaz bir parçası olup, zamanın başlangıcından bu yana mevcuttur. Olumlu yönlerinin yanı sıra olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Radyasyon kazalarından kaynaklı, nükleer savaş yaralanmaları sonucunda oluşan radyasyon yanıkları önemli bir sorun teşkil etmektedir. Tarihe geçmiş en büyük nükleer vakaların başında, Japonya'ya atılan atom bombaları ve Çernobil Nükleer Santrali kazası gelmektedir. Bunların dışında genellikle az sayıda insanı etkileyen radyasyon kazaları da yaşanmıştır. Radyasyon yanıkları, akut radyasyon sendromunun gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Buna örnek olarak, sürekli gamma ışını yayan küçük bir radyasyon kaynağına maruz kalarak yaralanan 10 kişinin etkilendiği 1998'deki radyasyon kazası gösterilebilir.

Radyasyon vakalarında, acil bakım personeli ve ilgililerin önlem aldıktan sonra müdahale etmesi gerekmektedir. Radyasyon yanıklarında orta seviyede (1 Gy) tüm vücut dozu alınmasıyla mortalitenin büyük oranda arttığı anlaşılmaktadır. Alınan dozun bilinmesi, hastanın doğru tedavi edilmesinde belirleyici bir faktördür. Radyasyon yanıklarının tedavisi, bu konuyla ilgili eğitim almış uzman ekipler tarafından yapılır. Bu uzman ekiplerin çalışma alanları diğer hastalardan farklıdır. Bu nedenle hastanelerin iyi organize olması ve radyasyon yanıklı hastaya sistematik müdahale edilmesi, yaralı kişinin radyoaktiviteden daha fazla zarar görmesini ve başka kişilerin de etkilenmesini büyük ölçüde önleyecektir. Amaç, iyi hasta bakımı ve destek tedaviler ile komplikasyonların önlenmesi ve radyasyon yanıklarının hastaya verebileceği hasarın en aza indirilmesidir. Radyasyon yanıkları tedavisi, maruz kalınan radyasyon derecesine bağlı olarak değişmektedir.

Radyasyon yanıklarının tedavisinde kullanılan bazı temel yöntemler şunlardır:

Sonuç olarak, radyasyon yanıkları ciddi ve karmaşık tıbbi durumlar olup, etkili bir tedavi süreci gerektirir. Bu süreçte multidisipliner bir yaklaşım ve uzman ekiplerin koordinasyonu büyük önem taşımaktadır.